Paranın insan hayatında kullanımına başlanması ile birlikte geçirdiği evrim süreci incelendiğinde, bir süre sonunda denge
sağlama hedefli arz kontrol mekanizmalarına ve dolandırıcılığa engel olmak amacı ile çeşitli güvenlik yaklaşımlarına ihtiyaç
duyulduğunu gözlemliyoruz. Bu ihtiyaçlar, gerek oluşturulan kurumlar (merkez bankaları vb.) gerekse geliştirilen fiziksel önlemler
(kağıt ve madeni para yapılarında sahtecilik karşıtı özellikler vb.) gibi çeşitli çözümler ile karşılanmaktadır. Dijital dünyanın paranın
temel niteliklerine hizmet etmesi ve bu nitelikler sayesinde sayısal bir formunun üretilmesi, yeni bir çaba değildir ve sadece Bitcoin
ile başlayan Blockchain teknolojisine özel de değildir. Dijital para kapsamındaki bu ihtiyaçların giderilmesinde kriptoloji kullanımı
konusunda öncü çalışmalardan bir tanesi, matematikçi David Chaum tarafından 1983 yılında yayınladığı bir akademik makale9
kapsamında ortaya çıkmıştır. David Chaum sonrasında bu araştırmalarını temel alarak “DigiCash” adlı elektronik para firmasını
1990 yılında kurmuştur. DigiCash tarafından sunulan yazılım ile birlikte kullanıcılar, paralarını “eCash” adlı, banka tarafından
kriptografik olarak imzalanmış dijital bir formatta bilgisayarlarında tutup, bu dijital parayı anlaşmalı her hangi bir kurumda, kredi
kartı numarası gibi bir bilgi paylaşımı yapmadan, gizli ve güvenli bir şekilde kullanabiliyorlardı. Bu çalışma 1998 yılında yeterli
kullanıcı sayısına ulaşamadığından dolayı iflas etmiş olsa da, getirdiği kavramlar ve yaklaşımlar ilerideki çözümler için esin
kaynağı olmuştur. İlginç olan, kullanıcı sayısının az olmasının ana nedenlerinden birinin, dönemin çevrimiçi kullanıcı davranış
yapısının gizlilik ve güvenlik konularına önem vermemesi olmasıdır. Günümüzde İnternet tabanlı servislere sürekli bağlı mobil
yaşam modelinin yaygınlaşması ile birlikte, kullanıcıların gizlilik ve güvenlik ihtiyaçları tekrar gündeme gelmiştir. Kripto para
kavramı, temel olarak dijital dünyada bu ihtiyaçların çözümü için şifrelemenin kullanıldığı dijital kayıtları ifade etmektedir.
Kullanılan şifreleme yöntemlerinin sağladığı güvenlik kapsamında dijital paranın taklit edilmesi, izinsiz kullanılması ve kural dışı bir
şekilde oluşturulması mümkün olmamaktadır. Kripto para kavramı özellikle Bitcoin’in ortaya çıkışı ile birlikte genel anlamda bir
bilinirliğe kavuşmuş, bilinirliğin getirdiği yaygınlaşma ve kullanım alanlarının artışı ile birlikte daha önce hiç bir sanal para birimi
tarafından ulaşılamamış bir değerlendirmeye erişmiştir.
Bitcoin’in başarısı ile birlikte çeşitli kripto-para birimleri ortaya çıkmıştır. Bitcoin ile benzer tasarım yapısına sahip olup ancak
kendilerine ait bir Blockchain ağı üzerinde yaşam döngüsünü sürdüren bu kripto para birimlerine, "alt-coin11" adı verilmektedir.
Şu ana kadar binlerce alt-coin denemesi yapılmıştır. Bitcoin başta olmak üzere kripto paralara olan ilgi, bu piyasaların kısa sürede
gelir getirme fırsatı ve yüksek risklere rağmen oluşan rant, milyonlarca kişinin ilgisini çekmeye devam etmektedir.
CoinMarketCap12 internet sitesi şu anda dolaşıma sunulan tüm kripto paraların listesini sunmaktadır. Verilere göre binlerce farklı
kripto para birimi bulunmaktadır. Alt-coin yapılarında da spekülasyonlar oldukça fazla görülmektedir. Burada özellikle yeni ortaya
çıkan ya da düşük değere sahip bir alt-coin'den yüksek miktarda alma, çeşitli kanallar aracılığı ile bu satın alma hareketini genel
bir topluluk ilgisi olarak gösterme, fiyat yükselmesi ile birlikte elde tutulan altcoin'leri satma davranışı görülmektedir. Satış sonrası yaratılan yapay ilginin ortadan kaybolması ile birlikte alt-coin değerinde yüksek hareketlilik ve düşüşler gözlemlenmektedir.