Mali hizmetler ve finans sisteminin merkezi olan bankacılık sektörü, artan rekabet ve bilgi toplumunun ihtiyaçları karşısında diğer
tüm ekonomik unsurlar gibi devam edegelen bir değişim süreci içindedir. Özellikle bilgisayarlaşma ve internet teknolojilerinin
kullanılması ile birlikte, bankacılık sektöründe 1960’lardan itibaren “elektronik bankacılık” olarak nitelendirilen yeni bir çağ
başlamıştır.
Bankaları elektronik bankacılık uygulamalarında bulunmaya ve müşterilerine elektronik ortamda hizmetler vermeye zorlayan
temel nedenler; rekabet karşısında pazar payını kaybetme korkusu ve bu amaçla maliyetlerin düşürülmesinin gerekliliği, bilgi
toplumu taleplerinin karşılanabilmesi, hizmet ağının yurt çapında olduğu kadar yurt dışında da yaygınlaştırılabilmesi, sunulan
hizmetlerin kalitelerinin arttırılabilmesi ve günün 24 saati bankacılık hizmetlerinin müşterilere sunulabilmesi gibi unsurlardır. Bu
çerçevede bankacılık sektöründe sunulan hizmetlerin ve bu hizmetlerle ilgili her türlü işlem ve bilgi aktarımının, günümüz
teknolojisinin sunduğu imkanlardan yararlanılarak, her zaman ve her yerde, hatasız bir şekilde dileyen müşteriye ulaştırılması
bankaların temel bir görevi haline gelmiştir. 1
Bankaların bu yeni dönemde görevlerini yerine getirebilmeleri ve amaçlarını gerçekleştirebilmeleri için teknolojik gelişmeleri çok
yakından takip etmeleri ve bu yenilikleri hızlı ve kolay kullanılabilecek bir şekilde müşterilerinin hizmetine sunmaları
gerekmektedir. Aksi durumda, teknoloji yarışında rakiplerinin gerisinde kalan bankalar için müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap
verebilmek, dolayısıyla da sektörde tutunabilmek imkansız hale gelmektedir.
Bankalar açısından piyasa paylarını koruyabilmek ve bunu, hizmet türlerini çağdaş bankacılık anlayışına uygun araçlarla
başarma kaygısı teknolojik yeniliklere adaptasyonda önemli etkenlerden birisidir. Sektörde teknoloji kullanımı ve kar ve verimliliklerin artmasıyla beraber, yoğunlaşan rekabet ortamında bankaların rakipleriyle en iyi şekilde mücadele edebilmesi,
sunmakta oldukları hizmetlerin kalite ve çeşitlerini artırmalarını ve büyüyecek yeni pazarlar bulmalarını zorunlu kılmaktadır.
Bankalararası rekabet dışında, bilgi toplumuyla beraber tekrar şekillenen müşteri yapısı ve bu doğrultu da artan talepler de,
bankalar için yeni ürünler sunmayı ve teknolojik altyapılarını güçlendirmelerini gerekli kılan bir diğer önemli neden olmuştur.
Özellikle 1970’li yıllarda yaşanan dünya enflasyon tehlikesi dolayısıyla, piyasalarda işlem yapan yatırımcılar ekonomik yapı
hakkında daha fazla bilgi edinerek deneyim sahibi olmuşlardır. Dolayısıyla, bankaların içinde bulunduğu finansal servisler
arasında daha etkin seçim yapabilme imkanına ulaşmışlardır. Müşteriler artık risk ve getiri hususunda eskisine göre daha bilinçli
hale gelmiş olup, bunun sonucunda da daha iyi ve ucuz hizmet talep etmeye başlamışlardır. Müşterilerin daha fazla bilgi ile
işlemlerin daha hızlı ve güvenilir yapılmasını talep eder hale gelmeleri, bankaların daha kaliteli ve çeşitli hizmetler sunmalarını
etkileyen unsurların başında gelmektedir.2
Müşteri talepleri, teknolojinin elverdiği ölçüde bankaları, bankacılık hizmetlerinin müşterinin hesabının bulunduğu bankaların
dışındaki bankalara, alışveriş merkezlerine, evlerine ve işyerlerine uzatılmasına ve hizmetlerin mesai saatleri dışında ve tatil
günlerinde de sunulmasına (24 saat bankacılık) zorlamıştır. Artık günümüz ekonomi hayatında, elektronik altyapının kurularak
yeni teknolojik hizmetlerle sürekli güncellenmesi ve güçlendirilmesi, bankalar için müşterilerine sunulan lüks bir hizmet olmaktan
ziyade, sektörde faaliyette bulunmak isteyen her kurumun yerine getirmesi gereken minimum şartlardan biri haline gelmiştir