X

Lütfen Ülke (Bölge) Seçiniz

Türkiye (Türkçe)Türkiye (Türkçe) Almanya (German)Almanya (German)
X
X

Lütfen Ülke (Bölge) Seçiniz

Türkiye (Türkçe)Türkiye (Türkçe) Almanya (German)Almanya (German)
X

ICO FAALİYETLERİNİN HUKUKİ STATÜLER

AnasayfaYazılarBlockchain TeknolojisiICO FAALİYETLERİNİN HUKUKİ STATÜLER

Bir tür kitlesel fonlama faaliyet olan ICO (initial coin offering), blokzinciri teknolojisinin öneminin anlaşılmasından sonra ortaya
çıkmış bir kavramdır. ICO’nun Türkçe’ye henüz tam çevirisi yapılmamış olup, Öncü Akçe Arzı olarak kullanılabilir. Girişimciler
tarafından tercih edilen bu yöntem, yatırımcıların ya da bankaların gerektirdiği titiz bir şekilde düzenlenmiş sermaye artırımı
sürecini daha kolay ve esnek bir hale getirmek amacıyla kullanılmaktadır. ICO projelerinde itibari para (devlet tarafından
basılmış para birimi) yerine kriptopara ile fon desteği alınması ICO’yu diğer yatırım türlerinden ayırmaktadır. Gerek dünyada
gerek Türkiye’de kriptoparalara yönelik doğrudan yasal düzenleme bulunmadığından, ICO faaliyetlerinin genel çerçevesini
düzenleyen bağlayıcı bir yasal düzenlemeye de rastlanmamaktadır. Öte yandan, ICO faaliyetlerinin henüz tam bir düzenleme
altına alınmamış olması, hâlihazırda gözetilen başarısızlık oranı ve risk sermayesinin miktarı dikkate alındığında ICO
kampanyalarında dolandırıcılık ihtimali bulunduğu sıklıkla dile getirilmektedir.
A. Çin Cumhuriyeti; Dolandırıcılık faaliyetleri ile ilişkilendiriliyor olması nedeniyle, ICO faaliyetlerine çeşitli ülkelerden
tepkiler gelmiştir. Dünya’da ilk tepki ise 2017 yılının Eylül ayında Çin’den gelmiştir.(51) Çin, yeni bir ICO kampanyası açılmasını
yasaklamış ve önceki ICO kampanyaları için soruşturma başlatmıştır.
B. Amerika Birleşik Devletleri ise yatırımcıların mağduriyetini önleme odaklı bir takım regülasyon çalışmalarında
bulunmuştur. Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (U.S. Securities and Exchange Commission;
SEC), bu konuda yol gösterici raporlar yayınlamış ve risklere karşı yatırımcıları uyarmıştır. 2017 yılında ise SEC, dijital para
finansman olaylarının menkul kıymetler olarak düzenlenmesi gerektiğini, diğer bir ifadeyle kayıt dışılığın cezaya maruz kalabileceği yönünde bir kararını açıklamıştır.(53) Kararda, “geçerli bir muafiyet uygulanmadığı sürece, dağıtılmış defter veya
blok teknolojisine dayalı menkul kıymet ihraç edenlerin bu menkul kıymetlerin tekliflerini ve satışlarını kaydettirmesi” gerektiği sonucuna varılmıştır. SEC’in almış olduğu bu karar, ICO faaliyetlerinde bulunan birçok işletmeye ve yatırımcıya bir darbe olarak
değerlendirilmiştir. Dünya’da çoğu ülke, ICO faaliyetlerine temkinli yaklaşırken İsviçre ve Malta gibi ülkeler ICO faaliyetlerini
düzenlemek üzere ilk adımları atmıştır.
C. İsviçre; İsviçre, Zug kentinde kurduğu Kripto Vadisi (Crypto Walley) ile birçok yatırımcı için ilgi odağı olmuş; ICO ve kriptopara düzenlemelerinde de önemli adımlar atmıştır. Örneğin; İsviçre Mali Piyasaları Denetim Otoritesi (Swiss Financial
Market Supervisory Authority; FINMA), jeton/tokenları ödeme jetonları (payment tokens), varlık jetonları (asset tokens) ve hizmet jetonları (utility token) çeşitlere ayırmıştır. Böylece, jetonlar hem bir menkul kıymet hem de bir ödeme aracı olarak kabul
edilmiştir.
D. Malta ise kriptoparalara ve ICO projelerine tam destek sağlayacağını açık bir şekilde ifade etmiş ve bu alanda
düzenleme çalışmalarına başlayan ilk ülke olmuştur. Temmuz 2018’de, bir üst başlıkta sıralanmış olan düzenlemeler ile ICO
faaliyetleri için bir hukuki çerçeve sunan Malta, bu düzenleme çalışmaları ile ICO projesi üzerinde çalışmak isteyen şirketlere
özel teşvikler, vergi avantajları gibi çok sayıda imkân sağlamaktadır. ICO faaliyetinde bulunmak isteyenlere lisans yükümlülükleri
getirilmiş ve MDIA bu konuda yetkiler verilmiştir. VFAA düzenlemeleri ile ICO faaliyetleri, cüzdan hizmeti sağlayıcıları, jeton
takası, aracılar gibi diğer çeşitli finansal varlıklar için bir düzenleme çerçevesi hazırlanmıştır. Lisans yükümlülüğünün yanı sıra
ICO faaliyetinde bulunacak girişimcilerin ayrıca Malta Finansal Hizmetler Kurumu’na sunmak üzere bir whitepaper (teknik
doküman) hazırlamaları da gerekmektedir. Böylece, Malta’nın getirmiş olduğu bu düzenlemeler, teknolojiyi önde tutan bir
yaklaşımı benimsemesi nedeniyle diğerlerinden farklı bir konumda olduğu kabul edilmektedir
E. Singapur ise her ne kadar kriptoparaları doğrudan düzenlemiyor olsa da ülkenin mali denetim otoritesi, yetkisi
alanında bulunan kriptopara faaliyetlerini inceleme altına alınmaktadır, örneğin kara paranın aklanması (anti-money laundering;
AML) ve terörün finansmanının önlenmesi (counter-terorism financing; CTF) amacıyla sermaye piyasası araçlarını içeren ICO
faaliyetlerini denetleyebilmektedir.
f. Türkiye’de ise ICO faaliyetlerine yönelik henüz bir düzenleme bulunmamaktadır. Bilindiği üzere, Sermaye Piyasası
Kurulu (SPK), 2016 yılının Aralık ayında Bitcoin’e ilişkin bir kitapçık hazırlamış; 2017 yılında ise Türkiye’de kriptoparalara ilişkin
düzenleyici bir çerçevenin bulunmaması nedeniyle kriptoparalar aracılığıyla spot ya da türev işlem yapılmaması gerektiği
uyarısında bulunmuştur. Eylül 2018’de ise SPK yayınlamış olduğu Sermaye Piyasası Kurulu Bülteni’nde(56) ICO faaliyetlerinin
denetim alanı dışında olduğu belirtilerek bu faaliyetlerin getirdiği risklere değinilmiştir. Ardından açıklamanın son bölümünde,
‘Düzenleme’ alt başlığı ile kurul nezdinde yürütülen regülasyon çalışmalarının devam ettiğini ‘token satışı’ uygulamalarının
kurulun düzenleyici sınırlarına girip girmediğinin durum bazında farklılık göstereceği ifade edilmiştir.


Top