Token kavramını ele aldığımız “Token Nedir? Kripto Paralardan Farklı mıdır?” başlıklı bölümde anlattıklarımızı hatırlıyor
musunuz? Eğer hatırlamıyorsanız şimdi dönüp hızlıca bakmanın tam zamanı. Tüm kripto paraların birer Token olduğunu ancak
farklı Token çeşitlerinin de bulunduğunu ve bunların hepsinin birer kripto para olmak zorunda olmadığını belirtmiştik. Blockchain
teknolojisi kripto paralar başta olmak üzere tüm dijital Token uygulamaları için eşsiz bir platform oluşturuyor. Pek çok farklı amaca hizmet eden ve bu amaçlar için Token sistemlerine sahip çeşitli uygulamalardan uygulama örneklerini ele aldığımız bölümde
bahsetmiştik. İşte bu Tokenlar belli bir amaç için ilk olarak üretildiklerinde, henüz hiçbir kullanıcısı olmayan birer uygulamadan
ibarettiler, bu sebeple ICO, Initial Coin Offering yani Türkçe karşılığı ile “Öncü Sikke Arzı26” gerçekleştirilmektedir. ICO temel
olarak herhangi bir Token için bir Blockchain platformu üzerinde satış veya teklif olarak sunulur. ICO süreçlerinin tamamında arz edilen Tokenlar, Bitcoin veya Ether gibi en popüler kripto paralar karşılığında sahiplerine verilir ve bu işlem Blockchain
platformlarının altyapısı üzerinde kaydedilir. Genelde ICO uygulamalarının ilk olarak 2014’de başladığı düşünülüyor, ancak bu
yanlış bir düşünce. İlk ICO, 2009 yılında, Bitcoin platformunun kendisi olmuştur. Bitcoin çekirdeği yazılıp çalışmaya başladıktan sonra ICO olarak, insanlara: “dileyen herkes gelip bu sistemin parçası olabilir ve madencilik yaparak Bitcoin kazanabilir” mesajı
verilmiştir. Bugün artık bu öneriyi herkes dikkate alıyor ancak iş işten geçti desek yeridir, zira madencilik yapmak çok zorlaştı. O
günlerde bu teklifi ciddiye alanların oldukça ciddi kazançlar elde ettiği de malum ancak biz daha yakın tarihlerde popülerleşen ICO
kavramına odaklanalım. Gerçekleşen ICO uygulamaları ile alakalı pazar verilerini yayınlayan Coindesk sitesinde yer alan bilgilere
göre27 2014 yılının başından, 2018 yılının ilk çeyreği sonuna kadar gerçekleşen ICO’ların pazar değeri 12,11 milyar doları
geçmiş durumda. Bu rakamın 7,4 milyar dolarının 2018 yılının ilk çeyreğinde, 5,4 milyar dolarının 2017 yılında, 300 milyon
dolarının 2016 yılında ve geri kalan kısmının ise 2015 ve 2014’te gerçekleştiğini görüyoruz. Elbette bu rakamlar ABD doları
bazında işlemleri değil, bu değer karşılığında gerçekleşen ve ağırlıklı olarak Bitcoin ve Ether ile yapılan transferleri ifade ediyor.