X

Lütfen Ülke (Bölge) Seçiniz

Türkiye (Türkçe)Türkiye (Türkçe) Almanya (German)Almanya (German)
X
X

Lütfen Ülke (Bölge) Seçiniz

Türkiye (Türkçe)Türkiye (Türkçe) Almanya (German)Almanya (German)
X

SONUÇ OLARAK GELİNEN NOKTA

AnasayfaYazılarBankacılıkSONUÇ OLARAK GELİNEN NOKTA

80’li yıllardan sonra finansal hizmet piyasalarında gerçekleşen hızlı değişimler; bankacılıkta yapısal, fonksiyonel ve verimlilik
yönünden önemli transformasyonlara yol açmıştır. Tüm dünyada ekonomik, teknolojik ve yapısal değişimler neticesinde , gelişmiş finans piyasalarının çoğunda olduğu gibi bankacılık alanında da bireylere yönelik finansal hizmetler ön plana çıkmıştır.
Bankacılık hizmetlerinin gelişmesinde kuşkusuz, gelişmiş ülkelerde kaydedilen ekonomik refahla birlikte, bireylerin yaşam
standartlarındaki yükseliş ve birikimlerindeki artış, bireylerin banka tercihinde daha seçici davranmalarına yol açmıştır. Buna
göre, bireyler özellikle daha kolay işlem yapmalarını sağlayan ve daha az zaman harcatan bankacılık işlemlerini sunan bankaları
tercih etmeye başlamışlardır. Bununla birlikte, bankalar açısından da teknolojik gelişmeler, özellikle telekomünikasyon olanakları
ile birlikte bilgisayar teknolojisinin birleştirilmesi, değişimi ve gelişimi hızlandıran ikinci bir etken olarak karşımıza çıkmıştır.
Teknoloji kullanımının en yoğun olduğu ekonomik kesimlerin başında gelen bankacılık sektöründe; bireylerin ve firmaların
taleplerine cevap verebilmek ve yoğun rekabet ortamında pazar payını artırabilmek ve hatta bu oranı koruyabilmek, ancak
müşterilerine farklı ve kullanımı daha cazip olan ve rakiplerinde bulunmayan, daha teknolojik ve yeni hizmetlerin sunulmasıyla
gerçekleşebilmektedir. Bu doğrultuda bankalar arasında kıyasıya bir rekabet yaşanmakta ve bu rekabet sonucu, sürekli yeni
teknolojiler üretilmektedir. Bu durum rekabeti daha da artırmakta ve sonuçta, sürekli devam eden, rekabet sonucu geliştirilen
yeni teknolojiler ve yeni teknolojilerin artırdığı rekabetten oluşan bir döngü meydana gelmektedir. Bu da, bankacılık
sistemlerinde elektronik temelli hizmetler kullanılmasını artırmakta ve elektronik bankacılık uygulamaları sürekli gelişerek
yenilenmektedir.
Bankalarda, bilgisayarların kullanılmasıyla başlayan ve kredi kartları, elektronik fon transferi sistemleri, otomatik vezne makinaları, telefon bankacılığı ve ev ve ofis bankacılığıyla devam eden bu gelişim, 1990’lı yıllardan sonra internet bankacılığı,
mobil bankacılık, akıllı kartlar ve elektronik para gibi daha teknolojik hizmetlerin uygulamaya sokulmasıyla artarak devam
etmiştir. Özellikle internet bankacılığına yönelik ilginin her geçen gün artması, mobil bankacılıkta yaşanan yeni gelişmeler ve elektronik para ve elektronik imza gibi yeni teknolojilerin bankacılık hizmetleriyle ilişkilendirilmesi çalışmalarında yaşanan
gelişmeler, sektörde teknolojik devrimin hız kesmeden gelecekte de devam edeceğini gösteren gelişmelerdir.
Bu ortamda, bankaların gelişen teknolojiyi takip etmeleri ve müşteri memnuniyetini odak alan hizmetler sunmalarının gerekliliği,
sektörde göz ardı edilemeyecek bir gerçek halini almıştır. Gerek AB, gerekse Türk bankacılık sektörlerinde faaliyette bulunan
bankalar da bu doğrultuda hareket etmektedirler. Bu sürece dayanamayan ve mali bünyeleri zafiyete uğrayan bankaların
kapanması veya daha güçlü bankalar tarafından satın alınması, sektördeki elektronik temelli gelişimlere ayak
uydurulamamasının bir sonucudur. Nitekim, Avrupa Merkez Bankası ve BIS (Bank for International Settlements) gibi kurumların
yayınladığı raporlar incelendiğinde, AB’ye üye 15 ülkede 1985 yılında 12.256 olan toplam banka sayısının, 2002 yılı itibariyle
7.756 adede düşmüş olduğu görülmektedir ki, bu düşüşün önemli bir nedeni, sektörel ve uluslararası alandaki rekabete
dayanamayan, teknolojiyi takip edemeyerek müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap veremeyen bankaların faaliyetlerinin
sonlandırılması olmuştur.
Elektronik bankacılık uygulamaları açısından, Türk bankacılık sektörünün, elektronik temelli teknolojik hizmetlerin müşterilerin
kullanımına sunulması noktasında, özellikle 2004 yılında AB’ye üye olan on ülke başta olmak üzere, birçok AB ülkesinden daha
gelişmiş durumda olduğu görülmektedir. Özellikle elektronik para ve mobil bankacılık uygulamaları gibi yeni nesil elektronik
bankacılık uygulamaları göz önüne alındığında, Türk bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeler ve uygulamalardan elde edilen
olumlu sonuçlar, birçok AB ülkesine göre bankalarımızın teknolojiyi kullanma noktasında daha iyi konumda olduğunu
göstermektedir. Ancak, özellikle ülke nüfuslarını göz önüne alarak yapılan karşılaştırmalarda, kişi başına düşen işlem adedi ve
işlem hacimleri açısından, Türk bankacılık sektörü, 25 üye ülkenin tümünün gerisinde kalmıştır. Bu olumsuz durumun nedeni
olarak, bankacılık faaliyetlerinin ülkenin sadece belirli kısımlarında gelişmiş olmasını ve ulusal çapta yaygınlaştırılamamasını ve halkın bankacılık hizmetleri, özellikle de elektronik bankacılık hizmetleri konusunda bilinçli olmamasını gösterilebilir. Şüphesiz,
ekonomik olarak ekonominin bütününü ilgilendiren sorunların varlığı ve gelişmiş bir ülke olmamanın dezavantajları, bankacılık
sektöründeki bu olumsuz durumun en önemli nedenidir. Ancak, özellikle halkın mobil bankacılık, internet bankacılığı ve elektronik para gibi uygulamalar konusundaki güvenlik endişelerinin giderilmesi ve bankacılık hizmetleri kullanımı konusunda
bilinçlendirme kampanyaları ve faaliyetlerinin yürütülmesi durumunda, bu olumsuz durumun iyileştirilebilmesi söz konusu
olabilecektir.


Top